BELİRSİZLİK BİTER Mİ ?
Kimilerince devrim (!) diye adlandırılan sağlıkta dönüşüm sürecinde ,en büyük bedeli tartışmasız biz eczacılar ödedik.ülke insanımızın tamamının sağlık hizmetlerinden yararlanması elbette bizleri mutlu eden bir gelişmedir.Ancak bu dönemde ödediğimiz bedel ve yaşadığımız kayıplar bir süredir tahammül sınırlarımızı aşmıştır.Azalan karlılık ve artan işletme giderleri birçoğumuzu banka kredilerine mahkum etmiştir.
Sürekli değişen tasarruf amaçlı kurallar,ilaç fiyatlarındaki düşüşler ve kamu kurum ıskontolarında yapılan değişikliklerle eczane raflarındaki ciddi kayıplarımız bizi bu noktaya getirmiştir.
Son dönemlerde meslektaşlarımızı bu işler ne zaman yoluna girecek , sürekli özveride bulunuyoruz ama nereye kadar sorularını sıkça sormaya başladılar.Gerçekten de bu belirsizlik ortamı ne zaman bitecek veya bitecek mi?
Kayseri de gerçekleşen bölgelerarası toplantıda Sevgili Hocamız Prof. Dr. Levent üstünesin sunumunu ve özellikle Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporunu incelediğimizde açıkça görülüyor ki kısa vadede işlerin yoluna girmesi pek mümkün görülmüyor.
Sağlık hizmetinin yaygınlaştırılması sonrasında ortaya çıkan sağlık harcamalarındaki hızlı büyüme ve finansman sorunu kolayca aşılacak gibi durmuyor.
Görünen o ki ; geçen dört buçuk yıllık süreçte olduğu gibi ,önümüzdeki süreçte de sağlık harcamaları arttıkça tasarruf amaçlı benzer önlemlerle sıkça karşılaşacağız.
SGK önce teröpatik eşdeğer uygulamasını, şimdilerde ise eşlenik ilaç kavramını benimsedi.Hasta katılım paylarının arttırılması konuşuluyor.İlaç fiyat kararnamesinde değişiklik yapılarak orijinal/ jenerik fiyat oranının %80 / 64 olması planlanıyor.Eşdeğer bandı %22 den %15 e düşürülüyor.Önümüzdeki süreçte bu oranın sıfırlanması da beklenebilir.
Bütün bu tasarruf amaçlı önlemler sonrasında olan yine bizlere olacak. Öncelikle eczane raflarında bedelini ödediğimiz ilaçlarda bir kez daha bedelsiz kamulaştırma ve kayıplar yaşayacağız.Eşdeğer bandındaki değişiklik sonrasında sadece rafımızdaki ilaçlarda kayıp yaşamakla kalmayıp çıkan fiyat farkları nedeniyle hastalarımızla da bir kez daha karşı karşıya geleceğiz.Devamında ise ,fark çıkan ilaçlarda ilgili firmalarca yapılacak kamu kurum ıskontosu değişiklikleri ile artık çıkmayan fiyat farkları nedeniyle hastalarımızda güven sorunu yaşayacağız.
Son günlerde sağlık harcamalarındaki hızlı büyümenin kontrol edilebilmesi için ortaya atılan Global Bütçe tartışmaları sürüyor.Yani , devlet sağlık harcamaları için bir bütçe belirleyecek ve 1 yıllık süreçte bu rakamın yeterli olması beklenecek.Eğer belirlenen rakam aşılır ise , sektörün bileşenleri oluşan farkı pazar payları oranında karşılayacaklar.2009 yılı ilaç harcamaları için belirlenen rakam yaklaşık 14,6 milyar TL ilk 6 ayda bu bütçenin 7,2 milyar TL si aşılmış yıl sonunda belirlenen hedefin az da olsa aşılması bekleniyor.Eğer Global Bütçe uygulansa idi oluşan fazla rakamın sektörün bileşenlerince paylaşılması beklenecekti.
Global Bütçe ve hedefin aşılmasında ortaya çıkan rakamın karşılanmasında kesinlikle eczanelerden özveri beklenemez.Bugüne kadar sektörün en çok kayıp yaşayan meslek grubu olarak bu konuda net bir tavır koymalıyız. Ancak, Global Bütçe önerisi bizlerin dışındaki paydaşlar (İlaç Firmaları ve Dağıtım kuruluşları ) tarafından kabul görse bile belirlenen bütçenin aşılması halinde karşılanacak bedel satış koşullarında yapılan değişiklikler sonrasında bizlere yansıtılmaya çalışılacaktır. Bu nedenle TEB bünyesinde ilaç alım koşullarını izleyen bir birim oluşturulmalı ve gelişmeler yakından izlenmelidir.
Sosyal Güvenlik Kurumları her yıl biraz daha artan sağlık harcamalarını kendi yöntemleriyle kontrol etmeye çalışıyorlar. Ama özellikle son yıllarda yeni çıkan, yüksek fiyatlı ve reçetelerde hızla yer alan ürünlerin pazara girmesi sonrasında artan ilaç harcamaları karşısında çıkış yolu arıyorlar.Bulduklar