DÖNEM SONLANDIRMA…


 

25 MAYIS 2007 tarihinde yayınlanan ve 15 Haziran 2007 tarihinde yürürlüğe girecek olan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ile yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden verilmesi ve fatura bedellerinin 15 günde ödenmesine olanak sağlandı.

Biz eczacılar mesleğimizi sürdürebilmek için son derece önemli  olan “ucu açık iskonto” tehdidi ile meşgul edilirken  arka  planda yatan hasta reçeteleri  ince bir çalışma ile eczane pazarından dağıtım kuruluşlarına kaydırıldı.

Devamında ise yapılan düzenlemelerle kamu ihale yasasında değişiklik yapılarak dağıtım kuruluşları ile  çerçeve anlaşma yapılmasının önü açıldı. Daha sonra yapılan yasal düzenlemeler ile sağlık kuruluşlarının 49 yıllığına özel sektöre kiralanması ile bir anlamda sağlık alanında “yap-işlet-devret” modeli yani kamu-özel ortaklığı  hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Aslında bugün yaşananlar, dört yıldır süregelen “sağlıkta dönüşüm” uygulamalarında başlangıçtan beri  var olan sağlık hizmetlerinin  özelleştirilmesinin  sonuçlarıdır.

Bu gün yaşananlar ; herkese eşit ve parasız sağlık hizmeti ilkesinden,herkese parası kadar sağlık hizmeti zihniyetine geçişin  somut adımlarıdır.

Sağlık kuruluşlarının  kamu-özel ortaklığı adı altında 49 yıllığına özel sektöre  devredilmesi ; hastaları müşteri,sağlık kuruluşlarını ise  ticarethane olarak gören  zihniyetin  yani sağlık hizmetlerini rant aracı olarak gören özel sektörün uzun zamandır beklediği  gelişmedir.

Hastane eczanelerinin  dağıtım kuruluşları  ile yapacağı çerçeve  sözleşme sonrasında  sadece yatan hasta  reçeteleri değil “günübirlik tedavi” kapsamında  kemoterapi  ve diyaliz ilaçlarının da  hastane  eczanelerinden  karşılanmasının da önü açılıyor. Serbest eczanelerin  65-70 günde avans alabildiği ve birçok  kurallara uymak zorunda olduğu bir sistemde ,hastane eczaneleri sadece %3.5 iskonto yaparak ,provizyon sistemi ,eşdeğer ilaç vb. kısıtlamalar olmadan ve küpür yapıştırmaksızın  resmi kurumlara fatura kesecek ve 15 günde ödeme alacaklar.üstelik yeni uygulamada ‘’günübirlik tedavi ‘’ adı altında kemoterapi ve diyaliz ilaçları da hastane eczanelerinden verilebilecek.

Bunun sonucunda ülkemizdeki eczane pazarı bir kez daha daralırken , hastanelerin döner sermayeleri artacak.Ancak asıl kazanan her zamanki gibi hastane eczanelerine ilaç sağlayan dağıtım kuruluşları olacaktır.

Tüm bu gelişmelerin sonrasında ise İzmir Eczacı Odasının yayın organı olan ‘’İlaç Haber’’ dergisinin Mayıs sayısında da belirttiğimiz gibi , ülkenin dört bir yanında Eczacı Odalarınca başarı ile sürdürülen   yatan hasta reçetelerinin sıra ile dağıtılması uygulaması kesintiye uğrayacaktır.Veteriner ilaçları ve bebek mamalarından sonra yatan hasta reçeteleri de  eczane pazarından uzaklaşacaktır.

Son yıllarda yaşadığımız kayıplara bir yenisi daha ekleniyor. Görev süresi boyunca sürekli kayıplara uğradığımız iktidar partisi giderayak bizler için sıkıntılı bir süreç daha ortaya çıkarmıştır. Aynı şekilde iktidar partisinden milletvekili adayı olan ve yaşadığımız kayıplar sonrasında yaşananlara sürekli sessiz kalan ve  10-Mayıs’ta  Ankara’da yaptığımız toplantıda hep birlikte aldığımız eylem kararını uygulamayan meslek örgütümüzün genel başkanı da dönemini kapatmak üzeredir. Örgütteki bölünmüşlüğün en önemli nedeni olan genel başkanın gidişi ile bütünleşmenin de önü açılmış olacaktır.

Eczacılık mesleğinin kayıplarına son vermek ve yeni kazanımlar elde edebilmek için , koltuk hesaplarından uzak güçlü bir yapılanmaya gerek vardır. SSK sonrası tanıştığımız ‘’dönem sonlandırma’’  işlemi Eczacı meslek örgütünde de yaşanacaktır.

Yeni dönemde önce kayıplarımızı gidermek daha sonra da hak e