GÜNDEMDEKİ KONULAR…


Son günlerde mesleğimizle ilgili iki önemli konu gündemde.Birincisi SSK stoklarındaki ilaçların durumu , ikincisi ise ilaçta reklam.

SSK stoklarında bulunduğu bilinen ve tahmini değerinin yaklaşık 300 trilyon TL civarında olduğu ileri sürülen ilaçların nasıl değerlendirileceği tartışma konusu .Sağlık Bakanlığı , bu ilaçların yatan hastalara hastaneden taburcu olurken verilmesi yoluyla değerlendirilebileceği konusunda bir adım attı.Yani , hasta hastanede yatarak tedavisi tamamlanıp evine dönerken stoklardaki ilaçlardan hastalığına uygun olanları kendisine verilecek.Bu uygulama 10-Şubat-2005 sonrası ayaktan tedavide serbest eczanelerle yapılan anlaşmaya ne kadar uymaktadır? Ayrıca ülkenin dört bir yanındaki ünitelerdeki mevcut ilaçlar başka bir ünitedeki ilaçlarla nasıl takas edilecektir?Açıkçası ,bu uygulama pratikte çok mümkün görünmemektedir.üstelik biraz daha geç kalındığı taktirde bazı ilaçların son kullanım tarihinin geçmesi sorunu ortaya çıkacaktır.Hepimiz çok iyi biliyoruz ki ; ülkemizin kısıtlı olanakları ile oluşturulan bu kaynakların bu kadar kolay heba edilmemesi gerekmektedir.

Öncelikle , bu ilaçların alındığı ihale tarihleri ve ilaç listeleri gözden geçirilmelidir.10-Şubat-2005 tarihinde SSK'lıların serbest eczanelerden ilaç alabileceği Aralık-2005 tarihinde bilinmekteyken ilaç alım tarihlerinin titizlikle soruşturulması şarttır.O ilaçların bedellerinin ödenmesinde bu ülkede yaşayan herkesin katkısı olduğu unutulmamalıdır.

Bizim önerimiz ise ;Sağlık Bakanlığına devir sonrasında ortaya çıkan stokların tek bir merkezde listelenmesidir.Daha sonra , bu ilaçların yatan hastalarda kullanılabilecek olanları hastanelerde değerlendirilmek üzere ayrılır.Kalan ilaçlar ise dağıtım kuruluşları arasında yapılacak ihale ile ülke insanının sağlık hizmetine kazandırılabilir.Sağlık Bakanlığı da bu işten kazançlı çıkar.Burada en önemli sorun ilaçların üzerindeki ‘'SSK MALIDIR SATILAMAZ''ibaresidir.Bunun çözümü için de ,Sağlık Bakanlığı'nca sadece bu ilaçlar için belli sayıda farklı bir etiket bastırılması yeterlidir.Aksi halde bu ilaçlar amacına uygun kullanılamayacak ya da son kullanma tarihleri geçerek heba olacaktır.

İlaçta reklam konusuna gelince; son günlerde bazı köşe yazarları ısrarla ilaçta reklam yapılması yönünde görüş bildiriyorlar.İlacın insan sağlığında kullanılan bir ürün olduğunu hiçe sayarak ve sadece bağlı bulundukları kuruluşların kazanacağı reklam gelirlerini düşünerek hareket ediyorlar.Hatta bazıları ilaçla yoğurdu(!) aynı kefeye koyacak kadar ileri gidiyorlar.Bu insanlara uzunca zamandır ilacın farklılığını ,herhangi bir ticari ürün olmadığını hep birlikte anlatmaya çalışıyoruz.Ama bu arada ,farkında olmadan onların reytinglerine de katkıda bulunuyoruz.üzülerek gördük ki ; 5-Haziran-2005 tarihli gazetede ilaçla yoğurdun farkını anlamamakta ısrar eden yazarın köşesinin hemen yanında , çok sayıda yeni çıkan ilacın tanıtımı "Sayın doktor ve eczacılarımızın dikkatine" başlığı ile yer almaktaydı.Yani reklam meraklıları bir anlamda amaçlarına ulaşmışlardı!

Bu zihniyetteki insanlara şu soruyu sormamız gerekiyor . İlaçta reklam ülke insanına ve halk sağlığına ne kazandıracaktır? Ya da kime ne kazandıracaktır…

Saygılarımla…

Ecz.Tuncay SAYILKAN