SENARYOLAR
1 Aralık 2003 tarihinde reçetesiz ilacın reklamının serbest bırakılmasını takiben, eczacılık mesleğiyle ilgili çok sayıda senaryo oluşmaya başladı.Çok kısa bir zaman dilimine sığan, ancak çalışmalarının uzun süreden beri yapıldığı anlaşılan birçok konuyu irdelememiz gerekiyor.
Önceki yıllarda Emekli Sandığı'nda tüm ilaçları kapsayan ,Bağ-Kur'da ise belli ilaçlar için söz konusu olan ucuz eşdeğer uygulamasını uzun yıllar tartışacağız.Hangi kurum uygulamasını daha sağlıklı olduğunu ve zaman içerisinde ne tür değişiklikler yapılması gerektiğini de uzun uzun konuşacağız.
Aslında her iki kurumda farklı yöntemler uygulanmasına karşın,amaç sosyal güvenlik kurumlarının ekonomik anlamda düze çıkmasını sağlamaktı.
Biz de eczacılar olarak pahalı ilaca karşı olduğumuzu,ancak bioeşdeğerliğin her şeyin üstünde önem taşıdığını duyurmuştuk.
Adı geçen uygulamalardan zarar gören bir yabancı firmanın başvurusu sonrasında Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu 25 Aralık 2003'de Emekli Sandığı'ndaki uygulamayı iptal etti.Uygulamanın sürebilmesi için 2004 yılı için bioeşdeğeriliği kanıtlanmamış ilaçların uygulama dışında bırakılması gerekiyor.
Aynı konu ile ilgili olarak İlaç Endüstrisi İşveren Sendikası yayın organı Rapor Dergisinin Eylül 2003 sayısında da farklı bir öneri vardı. İlaç Endüstrisi İşveren Sendikası Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'daki uygulamaların istenilen tasarrufu sağlamayacağını belirterek İEİS tarafından sosyal güvenlik kurumlarına yıl sonunda %7 lik bir iskontodan söz edilmişti.Bu ülkede eczacılık yapan herkes bu %7 lik iskontonun kimden çıkacağını çok iyi biliyor.Bir başka önemli sorun ise üzerinde çalışılan Sağlık Bakanlığı'ndaki Yeni İlaç Fiyat Kararnamesi mevcut şekliyle imzalanırsa büyük sıkıntıları da beraberinde getirecek.Şöyle ki; ilk bakışta 50 milyonun altındaki ilaçlarda pek sorun yok gibi görünse de 01 Ocak 2004 de yürülüğe giren patent yasası ve yakın bir tarihte uygulamaya konulması beklenen veri koruması uygulaması sonrasında ülkemize çok sayıda yabancı kaynaklı ilaç girecektir.Tahmin edebileceğiniz gibi bu yeni ilaçların fiyatları da yüksek olacaktır ve hekimlerimiz tarafından sıklıkla reçete edileceklerdir.Neredeyse tamamı bu ülkenin sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenecek olan ve eşdeğerleri olmayan bu ilaçları düşük karlılıkla karşılayan eczanelerin ekonomik çıkmaza düşmeleri kaçınılmazdır.
Ayrıca, daha önce de vurguladığımız gibi kan ürünü-hemofili,diyaliz ve yatan hasta reçeteleri az sayıda eczaneye yönelecek ve mevcut sıra uygulaması bitecektir.%25 karlılık öngörülen 50 milyonun altında fiyatı olan ilaçların bir çoğu da eczane dışında ilaç satışını bekleyen çevrelerin iştahını kabartacaktır.
İzmir Eczacı Odası olarak Sağlık Bakanlığı'na yeni fiyat kararnamesinin sakıncalarını anlatan bir başvuru yaptık ve ülke gerçeklerinin göz önünde tutulduğu bir yeni düzenleme gerektiğini belirttik.
Bizler sosyal güvenlik kurumlarının çıkarlarını ve devletin kaynaklarının doğru kullanımını savunurken,devletin ve sosyal güvenlik kurumlarının da biz eczacıları göz ardı etmemeleri gerekmektedir.
Saygılarımla,
Ecz. Tuncay SAYILKAN