Sonuç Bildirgesi
Türk Eczacıları Birliği 37 inci Olağan Büyük Kongresi 10-13 Aralık tarihleri arasında Türkiyenin dört bir yanından gelen 316 delegenin ve Kongremizi takip eden bine yakın eczacının katılımı ile Ankarada gerçekleşti.
Bir demokrasi şöleni olarak geçen Kongrede son iki yıldır Birliğimizin yürüttüğü çalışmaların değerlendirilmesinin yanı sıra, son olarak yayımlanan mevzuatın eczacılar ve hastalarımız üzerinde yarattığı yıkıcı etkiler tüm yönleriyle değerlendirildi. 24 bin eczacının temsilcisi delegelerin tamamı, eczacıları 4 Aralıkta bir günlük uyarı eylemine götüren sorunlar çözülene kadar mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti. Kongremiz, bundan sonraki dönemde de:
1) Kamu ile ilaç şirketi arasında yapılan bir alışverişe eczacıların zorla aracı edilmesinden doğan kamu kurum ıskontolarının yükü eczane üzerinden alınana,
2) İlaç şirketlerinin taahhütlerine tam olarak uyması, ilaç fiyat düşüşlerinde eczane stok zararlarının karşılanması için mutlak suretle düşük fiyattan 45 gün süre ile ilaç temini sağlanana,
3) Muayene ücreti uygulamasına da, kamuya veya özel kurumlara ait tüm bedellerin eczaneler aracılığıyla tahsil edilmesine de son verilene,
4) Eczanelerin ilaç alım koşulları sadeleştirilerek İlaç Fiyat Kararnamesi değiştirilip eczacıların kâr oranları yükseltilene kadar
Hem masada hem de eczanelerimizde mücadeleyi sürdürme kararlığını ortaya koydu.
Kongremiz, 4 Aralıkta yaptığımız uyarıya rağmen, bu taleplerimizin hiçbirinin karşılanmadığını, bunun da ötesinde devlet ve sanayi bizimle ilgili olduğu halde bizim görüşümüz alınmadan bir protokol imzalayarak, bir gecede 800 milyon TLyi sanayiye iade ettiği gerçeğinin altını çizmiştir. Aynı protokolde eczacıların zararlarının karşılanacağı karar altına alınmasına rağmen, sanayi 4 Aralık sürecinde bu taahüdünü de yerine getirmeyeceğini bir kez daha göstermiştir. Bugüne kadar sorunlarımıza çözüm üretilmemiştir. Eczacının az da olsa lehine olan 45 günlük geçiş süresi beş güne indirilmiştir. Sanayi hala stok zararlarımızı karşılamamıştır. Eczacının zararı telafi edilmemiş, bununla ilgili en ufak bir adım atılmamış, eczacı ve örgütü tehdit edilmiştir.
Şu bilinmelidir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu veya bir başka yapı meslektaşlarımızın 4 Aralıktaki ortak ve tavizsiz duruşunu görmezden gelip, eczacının örgütlülüğünü hiçe sayarak eczacılarla tek tek sözleşme imzalamaya heveslenirse, tepkimiz 4 Aralıktakinden çok daha sert olacaktır. SGK o gün nöbetçiler dışında ilaç verecek eczaneyi mumla aramış ama bulamamıştır. Böyle bir hamlede sadece bir gün değil, bu hamle geri çekilene kadar hiçbir gün bulamayacaktır. Kongremiz, seçilmiş Merkez Heyetimizi bu konuda tam ve kesin kararlılıkla görevli kılmıştır.
Özel hastanelerde muayene ücret farkının yüzde 30dan yüzde 70e çıkartılması, 4 Aralık uygulamaları başladıktan sonra hastalarımızın eczanelerimize geldiklerinde çıkan fiyat farklarının büyümüş olması, bu tasarruf sürecinin bedelinin hastalarımız ve eczacılarımıza ödettirilmek kararlılığını, sağlığın piyasanın koşullarına teslim edildiği ve hasta ve eczacının yararının ortak olduğu tespitimizi hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde doğrulamaktadır. Hastalarımız 4 Aralıkın kendileri açısından ne anlama geldiğini artık anlamış durumdadır. SGK resmi internet sitesinde, hem önümüzdeki dönemde hastalarımızın ödediği ilaç fiyat farklarını daha da artıracağını, hem de hastalarımıza hekimin reçetesine bakmadan o grupta hangi ilaç en ucuzsa onu vereceğini ilan etmiştir. Kongremiz, hastalarımızın sağlığı açısından da son derece tehlikeli olan bu uygulamalardan geri dönüş sağlanana kadar mücadele etmeyi, sağlık çalışanı olma sorumluluğunun bir gereği olarak gör