TEB'den!
18 Eylül 2009da yayımlanan Tebliğ ve Kararnameler ile kamu kurum indirimleri, referans fiyatlarda korumanın kaldırılması, orijinal ve eşdeğer ilaçlarda referans bandının yüzde 60a çekilmesi ile, Hükümet ilaç alanında 3.3 milyar TLlik bir tasarrufa gitmiştir. 26 Kasım 2009 günü (bugün) İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünce 4 Aralıktan itibaren geçerli olacak fiyat listelerinin yayımlanması ve kamu kurum indirimi uygulanacak olan 700 kalem ilaçta indirimlerin başlamasıyla, bütün eczacılarımız açısından yaşamanın son derece zorlaşacağı, bazı meslektaşlarımızı ise hemen ve doğrudan batma noktasına getirecek uygulamalar yürürlüğe girecektir.
Türk Eczacıları Birliği, ECZANELERİMİZİN BU UYGULAMALARIN YARATACAĞI DEPREMİN ÇÖKüNTüSüNüN ALTINDA KALMAMASI İÇİN,
Geçtiğimiz süreçte sayısız kez ilgili Bakanlar, bürokratlar, milletvekilleri, ilaç sanayicileri, basın mensupları ile görüşmeler yapmış, 60 günde 11 kez sadece Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ile görüşmüştür. Tüm eczacı odalarımızı süreçle ilgili bilgilendirmiş, sürecin tüm paydaşlarına yönelik bilgi notları hazırlamış, bütün bunlar olurken bir yandan da Eczaneler Can Çekişiyor temalı bir kampanya yürüterek soruna karar alıcıların ve hastalarımızın dikkatini çekmeye çalışmıştır.
Birliğimiz, ilaç fiyat düşüşlerine karşı değildir. Ancak bu düşüş sürecinde önlem alınmazsa ilk elden 3.000, yılsonuna kadar 7.000 eczanenin kapanabileceğini, diğerlerinin de bu düşüşlerden önemli ölçüde etkileneceğini öngörmektedir.
Bizim için, eczanelerimizi korumak ve halk sağlığını korumak arasında kopmaz bir bağ vardır. Zira, kapanacak eczanelerimizin 3000i ilçe, belde ve semtlerde tek eczane olarak hizmet vermektedir. Aynı zamanda eczacı rafına ilaç koyamayacak kadar eritilmişse, ilaç yokluğunda yaşanacak sıkıntılar da hastalarımıza yansıyacaktır. Oysa, son dönem yaşanan gelişmeler açıkça göstermektedir ki, özellikle ekonomi alanındaki karar alıcıların amacı eczaneleri ve hasta sağlığını korumak değil, eczane sayısını azaltarak, büyük bir deprem yaratmak ve bu depremin yıkıntılarından piyasayı yeni baştan yapılandırmaktır. Bu, bugüne kadar mesleğimize yönelmiş en büyük tehdittir. Bu büyük, radikal, yıkıcı düzenlemeyi başka büyük, radikal ve yıkıcı değişimlerin izleyeceğinden endişe etmekteyiz. Sağlığı parayla bitiştirenler, sağlık alanını ekonominin insafına terk edenler, Sağlık Bakanlığını bir tabelaya indirgeme mantığında olanlar, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak sağlık sorunlarından da sorumlu olacaktır.
Birliğimizin varolan eczane yapımızı korumak, bir tek eczanemizi bile feda etmemek, eczanelerin bir gecede yüzde 30 erimesine, birçoğunun kapanmasına neden olacak bu gelişmeler karşısında tutumu;
STOK ZARARLARIMIZIN BUNDAN BÖYLE DüZENLİ OLARAK, EKSİKSİZ VE ZAMAN GEÇİRMEDEN KARŞILANMASI
VE
İLAÇ FİYAT DüŞüŞLERİNDEN VE KAMU KURUM İSKONTOSU ARTIŞLARINDAN KAYNAKLANAN CİRO DüŞüŞüNE BAĞLI KüÇüLMENİN EKSİKSİZ VE ZAMAN GEÇİRMEDEN KALICI BİÇİMDE TELAFİSİDİR (-MESLEK HAKKI, -İLAÇ FİYAT KARARNAMESİ'NDE ECZACI KARLILIĞININ YüKSELTİLMESİ).
Bu iki talebimiz BİRARADA VE AYNI ANDA yerine getirilmediği takdirde, 4 Aralık günü eczaneler teker teker kapanmaya başlayacaktır.
26.11.2009 günü (bugün) yayımlanan stok zararlarının firmalar tarafından karşılanması ile ilgili Genelge, sorunlarımızı çözmek bir yana, eczacıların tepkisini hafifletmek ve sorunu perdelemek üzere kaleme alınmıştır. Bu Genelge stok zararı sorununu çözebilseydi, son beş yıldır aynen Genelgede yazdığı gibi yapıl(may)an uygulama çözerdi. üste