YAŞANANLAR VE İMZAYA SAHİP ÇIKMAK !
2008 yılı SGK protokolünün imzalanması sürecinde TEBce bir dizi anlaşılmaz işler ve hatalar yapıldı.Aslında bunları daha sonra kendi içimizde değerlendireceğiz ama olup bitenleri üyelerimizle paylaşmak da başka bir görevimiz. Kısaca özetleyecek olursak ;
1.TEBce bir yandan sözleşmenin 1-Temmuz-2008 de sona ereceği söylenirken , diğer taraftan kurumla görüşmelere 23-Haziran-2008 gibi oldukça geç bir tarihte başlanabildi .Bu nedenle de üyeyi bilgilendirme , kamuoyu bilgilendirmesi ve eylem takvimi çok kısa bir süreye sıkıştırıldı.Eczacı odaları 28-Haziran-2008 Cumartesi toplantısı sonrasında bir günde eylemlilik hazırlıklarını yaptılar.
2.Eczacı odalarının ve eczacıların örgütlü ve kararlı duruşları sonrasında 30 Haziran 2008 Pazartesi akşam saatlerinde ilgili üç bakanın da imzaları ile bir noktaya gelindi, ama o süreçte örgütlü yapımızla yakalanan olumlu hava ile aynı gün sözleşmenin tamamının bitirilerek imzalanması sağlanamadı. Devamında ise kurumla görüşmeler 9-Temmuz-2008 e kadar sürdü ancak yürürlülük tarihi aşılamadığı için ucu açık bir sözleşme ve 1-Ekim-2008 sonrası avans uygulamasını da içeren protokol 9-Temmuz -2008 de imzalanabildi.
3.Kurum hukuk dışı bir şekilde protokol hükümlerini ısrarla uygulamadığı halde , kurum yetkilileri Bursadaki bölgelerarası toplantısına davet edilerek uygulanmayan ve içeriğini kimsenin bilemediği sözleşme için anlamsız bir imza töreni yapıldı.Eczacı odalarının yöneticilerine bu konumdaki bir protokolün imzalanması anlaşılmaz bir şekilde alkışlattırıldı. (küçük bir hatırlatma:İzmir Eczacı Odası yöneticileri az sayıdaki diğer bazı oda yöneticileri ile birlikte yöntemi doğru bulmadıkları için salon dışına çıkarak bu sahneyi izlemediler)
4.Protokol hükümleri ısrarla uygulanmadığı halde TEB heyeti hiç gereği yokken kurum ile sanayinin görüşmelerine , pazarlıklarına katıldılar , bir süre sonra roller değişti ve TEB heyeti ilaç sanayi ile görüşür , kurum yetkilileri ise hakemlik yapar duruma geldiler.
5.Önce 23-Temmuz-2008 tarihli yazı ile kurumla mutabakata varıldığı ve sözleşmelerin ileri bir tarihe kadar yenilebileceği yazısı odalara gönderildi. Devamında ise iki gün sonra 25-Temmuz-2008 tarihli başka bir yazı ile sözleşmelerin 1-Ağustos-2008 tarihinden önce imzalanması istendi.
6.Eczacı odaları ve eczacılar üç gün gibi kısa bir sürede kelimenin tam anlamı ile eziyet çekerek sözleşmeleri yenilediler ve büyük mücadeleler sonrası kuruma teslim görevlerini başarıyla yerine getirdiler.
7.üye ile bütünleşme sürecinde TEB tarafında uyarılarımıza rağmen sözleşme bedeli olarak 500 ytl gibi uçuk bir ücret belirlenmesi ve İstanbul Eczacı Odasının örgüt disiplinini ve daha ötesinde 6643 sayılı yasayı hiçe sayarak ve örgüt tarihinde ilk defa (üyesine şirin görünmek adına olsa gerek ) kendince farklı bir rakam belirlemesi tüm eczacı odalarını üyeleri ile karşı karşıya bırakmıştır. Ayrıca İstanbulda eczacıdan alınan 250 ytllik bedel dışında TEBe ödenecek rakamdan eksik kalan rakamın hangi kaynaktan karşılanarak eczacı odasının zararının engellenmesi sağlanacak birlikte göreceğiz.
Bu olayda TEBin tavrı da önemlidir.Örgüt gelenekleri ve yasanın gereğini yapılmalıdır.Aksi halde önümüzdeki yıllarda sözleşme fiyatlarını odalar açık eksiltme ile belirleyeceklerdir.
Böylesine önemli hatalar peş peşe süregelirken anlaşılmaz olaylar da bu kadarla kalmıyor. TEB heyeti önce Çalışma Bakanı, sonrasında ise Sağlık Bakanlığı ile ıskonto oranlarında değişiklik(!) görüşmelerini sürdürüyor.
Bu görüşmelerde eczacı ıskontolarında küçük iyileştirmeler yapılarak yıllardan beri kurtulmaya çalıştığımız ve önemli kayıplara uğradığımız kamu iskontosunun tekrar eczanelerin omuzlarına bırakılması tartışılıyor.
Öncelikle belirtmeliyiz ki 2008 pro